1974 yılında psikologlar Daniel Kahneman ve Amos Tversky, insan zihninin rasyonel kararlar almakta ne kadar başarısız olduğunu göstermek için bir dizi deney yürüttü.
O döneme kadar ekonomi ve psikoloji, insanın “mantıklı” kararlar aldığı varsayımı üzerine kuruluydu.
Kahneman ve Tversky bu inancı tersine çevirdi:
“İnsan aklı çoğu zaman mantıklı değil, pratik düşünür — ve bu da sistematik hatalara yol açar.”
Katılımcılara basit görünen ama bilişsel olarak yanıltıcı sorular soruldu.
Örneğin:
“Linda 31 yaşında, zeki ve sosyal konularda aktif bir kadın. Üniversitede felsefe okudu. Hangisi daha olası?
1. Linda bir bankada çalışıyor.
2. Linda bir bankada çalışıyor ve feminist harekette aktif.”
Katılımcıların büyük çoğunluğu ikinci seçeneği işaretledi — oysa istatistiksel olarak iki koşulun birlikte gerçekleşme olasılığı, tek koşuldan her zaman daha düşüktür.
Bu yanılgı, “bağlantısallık hatası (conjunction fallacy)” olarak adlandırıldı.
Kahneman ve Tversky bu tür zihinsel kestirmeleri “bilişsel sezgiler (heuristics)” olarak tanımladılar.
Zihin karmaşık bilgileri işlerken kısa yollar kullanır:
• Temsil edilebilirlik kestirmesi: Bir olayın olasılığını, o olaya ne kadar benzediğine göre değerlendiririz.
• Erişilebilirlik kestirmesi: En kolay hatırladığımız örneklere göre genelleme yaparız.
• Çerçeveleme etkisi: Bilgiyi nasıl sunulduğuna göre farklı yorumlarız (örneğin “%90 başarı” kulağa iyi gelir ama “%10 başarısızlık” kaygı yaratır).
Bu deneyler insan davranışını, ekonomi ve psikoloji arasında yeni bir alan olan davranışsal ekonomiye taşıdı.
Kahneman bu çalışmalarla 2002’de Nobel Ekonomi Ödülü aldı.
Sonuç olarak insan beyni, her zaman doğruyu aramaz; sadece yeterince rahat hissettiren bir açıklamayı seçer.
Bu farkındalık, hem bireysel hem toplumsal düzeyde kararlarımızın nasıl manipüle edilebileceğini anlamamızı sağlar.
Klinik Psikolog Nesibe Dinç, terapi sürecinde danışanlarının bu bilişsel kısayolları fark etmelerine yardımcı olur.
Çünkü bazen zihnimiz “gerçek” değil, “alışılmış düşünceyi” savunur.
Düşünme biçimini fark etmek, duygusal iyileşmenin en sessiz ama en güçlü adımıdır.
👉 klinikpsikolognesibedinc.com